Hayvan Hakları Yasası için Meclis’teyiz – 1

14-17 Ocak tarihlerinde Hayvan Hakları Yasama ve İzleme Delegasyonu temsil heyeti olarak, öncelikli olarak kanun teklifinin sevk edileceği Tarım Komisyonu üyeleri olmak üzere, tüm partilerin vekilleri ile TBMM Hayvan Hakları Araştırma Komisyonu raporuna yönelik değerlendirmelerimizi ve beklenen Hayvan Hakları Kanunu’na dair kırmızı çizgilerimizin de yer aldığı taleplerimizi sunduğumuz görüşmeler gerçekleştirdik. 

Görüşmelerden bazılarına, yıllardır hayvanların lehine bir yasa çıkması için çabalayan ve 9 Kasım 2019 tarihinde kaybettiğimiz yol arkadaşımız Burak Özgüner’in annesi ve babası Eray ve Nihat Özgüner de katıldı. 

Yazı: Aslı Alpar, Hayvan Hakları İzleme Komitesi (HAKİM) Sözcüsü

14 Ocak Salı günü başladığımız görüşmelerin ilkinde, Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Milletvekili ve Tarım, Orman ve Köyişleri Komisyonu Üyesi Ayhan Barut, İyi Parti Mersin Milletvekili Zeki Hakan Sıdalı, Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) İzmir Milletvekili ve Tarım, Orman ve Köyişleri Komisyonu Başkanvekili Hasan Kalyoncu, Adalet ve Kalkınma Partisi (AKP) Kars Milletvekili ve Tarım ve Köyişleri Komisyon Başkanı Yunus Kılıç, CHP Mersin Milletvekili ve Tarım, Orman ve Köyişleri Komisyonu üyesi Cengiz Gökçel ve CHP Genel Başkan Yardımcısı Gülizar Biçer Karaca ile bir araya geldik.

15 Ocak Çarşamba günü sürdürdüğümüz görüşmelerde, Tarım, Orman ve Köyişleri Komisyonu üyesi olan; Halkların Demokratik Partisi (HDP) Mersin Milletvekili Rıdvan Turan, İyi Parti Kayseri Milletvekili Dursun Ataş, Adalet ve Kalkınma Partisi (AKP) Gümüşhane Milletvekili Cihan Pektaş, Milliyetçi Hareket Partisi Adana Milletvekili Muharrem Varlı, Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Tekirdağ Milletvekili İlhami Özcan Aygün, AKP Tekirdağ Milletvekili TBMM Hayvan Hakları Komisyonu Başkanı Mustafa Yel ile AKP Grup Başkan Vekili Özlem Zengin ile bir araya geldik.

16 Ocak Perşembe günü ise AKP Bursa Milletvekili ve TBMM Tarım Orman ve Köyişleri Komsiyon Kâtip Üyesi Zafer Işık ile görüştük.

Neler konuşuldu: Kırmızı çizgilerimiz

6. Madde;

5199 sayılı mevcut Hayvanları Koruma Kanunu’ndaki 6. maddenin hiçbir suretle değiştirilmemesi, ek yapılmaması, olduğu gibi bırakılması, kanun hükmünde de belirtildiği üzere bakımevlerinde rehabilitasyon süresini tamamlayan ve yuvalandırılamayan hayvanların alındıkları noktaya bırakılması talebimiz önemle vurgulandı.

Cezalar;
Hayvana yönelik gerçekleştirilen öldürme, zalimce davranış, işkence, cinsel şiddet, hayvan dövüştürme, bir hayvan neslini yok etme fiillerine ceza alt sınırı 2 yıl 1 aydan başlamak üzere hapis cezası yaptırımı getirilmesi, bu cezalarda asla erteleme ya da hükmün açıklanmasının geri bırakılmaması, iyi hal indirimi ya da para cezasına çevrilmemesi talep edildi. Bu şiddet eylemlerinden herhangi birinin, özellikle de cinsel istismar fiillerinin cezai yaptırım dışında bırakılması halinde, kararın toplum nezdinde infial yaratacağı ve kanunun bu haliyle kabul görmeyeceği vurgulandı.

Cezalar başlığı altında delegasyon tarafından öne çıkarılan bir diğer konu ise “şikayet şartı” sorunu oldu. Delegasyon, hayvana yönelik öldürme, zalimce davranış, işkence, cinsel şiddet, hayvan dövüştürme, bir hayvan neslini yok etme fiilleri için soruşturma açılmasının, herhangi bir kişinin ya da kurumun şikayeti şartına bağlanmaması gerektiğini, hayvan hakları ihlâllerinin soruşturulması konusunda, Cumhuriyet savcılarının res’en yetkili kılınması gerektiğini vurguladı.

Belediye Görevlilerine Ceza;
Hayvanların haklarını ihlal ederek görevini gereği gibi yerine getirmeyen belediye görevlilerine “soruşturma izni aranmaksızın” soruşturma açılması ve hapis cezası ile yargılanabilmeleri için gerekli yasal düzenlemelerin yapılması, verilecek cezaların misliyle uygulanması ve uygulanan yaptırımın ihlali gerçekleştiren kişiye rücu ettirilmesi, Tarım ve Orman Müdürlüklerinin ise idari yaptırım yetkilerinin artırılması diğer kırmızı çizgilerimiz olarak sunuldu.
Ayrıca; hayvanlı kara ve su sirklerinin yasaklanması, mevcut yunus gösteri ve terapi tesislerinin de, hiçbir surette sektörleşmesine ve meşrulaştırılmasına izin verilmeden en fazla bir yıl içinde kapatılması, ticari faaliyetlerinin yasaklanması ve bu tesislerdeki hayvanların koruma altına alınarak rehabilite edilmeleri için uygun merkezler oluşturulması talep edildi.

Delegasyon temsilcileri, atlı faytonların tamamen yasaklanması ve sömürüden kurtarılan atlar için özel yaşam alanlarının tahsis edilmesi gerektiğini vekillerle paylaştı.

Akademik yükselme için yapılan bilimsel çalışmalarda hayvan kullanımının yasaklanması, araştırmacıların hayvansız bilimsel alternatif yöntemlere teşvik edilmesi, “Kedi, köpek gibi evcil türlerin sokakta başıboş olanları, deneylerde kullanılmaz. Ancak, hayvanların sağlık ve refahı ile ilgili çalışmalara ihtiyaç duyulması, çevre, insan ve hayvan sağlığına karşı ciddi tehlike oluşturması ve çalışmanın amacının sadece başıboş hayvan kullanılarak gerçekleştirilebileceğine dair bilimsel gerekçeler sunulması hallerinde bu hayvanlar deneylerde kullanılabilir” hükmünün kaldırılması talep edildi

Pet-shoplarda, evcil ve egzotik türler de dâhil olmak üzere, her türlü hayvan satışının tümden, her türlü hayvan dövüşünün, av ve avcılık turizminin yasaklanması ile “yasaklı ve/veya tehlikeli ırklar” söyleminin tümden kaldırılması gerektiği, “tehlikeli ırk” olduğu iddia edilen barınakta hapis olan köpeklerin ailelerine geri verilmeleri, eğitimde vicdani ret hakkı tanınması gerektiği, yönetim planlarında yer alan “hayvan beslenemez” maddesinin kaldırılması, mahkemelerde iş yükü olacağı gerekçesi ile bazı ihlallerde ceza alt sınırını 2 yıl 1 aydan başlamasına olan Adalet Bakanlığı itirazını bertaraf etmek için savcılıklarda sadece hayvan hakları ihlalleri ile ilgili çalışacak hayvan hakları soruşturma bürolarının kurulmasını talep ettik.

Görüşmelerimizin detayları ise şöyle:

14 Ocak TBMM görüşmelerimize dair

Ayhan Barut: “Hayvanlara işkence yapan kişi görevi ne olursa olsun cezasını çekmeli”

TMMOB Ziraat Mühendisleri Odası Adana Şubesi yönetiminde 8 yıl görev yaptığını, bu süreçte sivil toplum kuruluşlarının çalışmalarına yakından tanık olduğunu belirten Vekil Barut, kendisiyle paylaştığımız taleplerimizi dinledi ve destekledi. Barut, Hayvan Hakları Yasası’nın çıkmasının ardından da denetimin yapılmaması durumunda hayvan hakkı ihlallerinin süreceğini belirtti.
Delegasyon üyelerinin hayvanların zarara uğramasına neden olan kamu görevlileri hakkındaki suç duyurularının, 4483 sayılı Memurlar ve Diğer Kamu Görevlilerinin Yargılanması Hakkında Kanun gereğince soruşturma izni engeline takılmasını hatırlatması üzerine Vekil Barut, “Hayvanlara işkence yapan kişi görevi ne olursa olsun cezasını çekmeli ancak yerel yönetimlerin özerkliği uyarınca ilgili bakanlığın denetimine tabi olmamalı. Önemli olan denetimin sıkı yapılması” dedi.

Zeki Hakan Sıdalı: “Oldukça kısa bir zaman var; hayvan hakları savunucuları olarak konuyu gündemden düşürmeyin”

Vekil Sıdalı, Hayvan Hakları Kanunu’nun Genel Kurul’da ele alınmasından önce çok az vakit olduğunu hatırlattı: “Oldukça kısa bir zamanı var, hayvan hakları savunucuları olarak konuyu gündemden düşürmeyin” dedi.
Taleplerimizi dinleyen Sıdalı, belediyelerin sınırları içinde yaşanan hayvan hakkı ihlallerinde bulunan kişilerin ödediği nakdi cezaların belediye tarafından toplanması ile, hayvan hakları yararına kullanılabilecek bir fon oluşturulabileceğini de vurguladı.
Sıdalı, tüm taleplerimizi desteklediğini, hayvanların aleyhine bir kanun çıkması halinde mecliste mücadele edeceğini belirtti.

Hasan Kalyoncu: “Mevcut yasa uygulansa dahi yeterli olurdu; denetim şart”

Hayvan Hakları Araştırma Komisyonu üyeliği yapmış olan Vekil Kalyoncu, “Mevcut yasa uygulansa dahi yeterli olurdu. Bir yasayı çıkarmak zor değil önemli olan onun sürdürülebilir olması ve yasanın uygulanıp uygulanmadığının denetlenmesi” dedi.

Taleplerimizi dinleyen Kalyoncu, “yunus parklarını kapatacağız” dedi ve hayvanların deneylerde kullanılmasına ilişkin şunları söyledi: “Hayvan yerine bilimsel araştırmalarda başka bir şey konulabiliyorsa ne güzel, bitsin tabii ki hayvan deneyleri. Alternatif yöntemler önerilebilir.”

Atlı faytonların yasaklanması talebimizi ise Vekil Kalyoncu şöyle değerlendirdi: “Hayvanların gücünden yararlanmak olağan; mesela atlı polisler gerekiyor. Ama keyfi durumlarda, hayvana eziyet edilmesi durumunda yasaklanmalı.”

Yunus Kılıç: “Hayvanlarla mücadele değil, hayvan popülasyonuyla mücadele etmemiz lazım”

Taleplerimizi dinleyen Vekil Kılıç, hazırlanan kanun teklifinin Hayvan Hakları Araştırma Komisyonu raporundan oldukça etkilendiğini söyledi.

Toplantının ilk gündemi petshoplar oldu. Aynı zamanda Hayvan Hakları Araştırma Komisyonu üyeliği yapmış olan Kılıç, “Petshopları yasaklarsak üretim merdiven altına iner” dedi. Delegasyon temsilcileri petshoplarda hayvan satmanın legal olduğu mevcut düzende de merdiven altı üretimin sürdüğü ve bu durumun sokak hayvanlarının popülasyonunun kontrol altında tutulamamasının sebeplerinden biri olduğunu belirtti.

Kılıç, “En büyük talebimiz hayvana yönelik şiddetin Kabahatler Kanunu’ndan değil, Türk Ceza Kanunu’ndan (TCK) cezalandırılması. Yakın zamanda Su Ürünleri Kanunu çıkardık, kanun öncesinde gırgır gibi vahşi avlanma yöntemleri vardı, bu kanunla bitecek. Kanun sahaya nasıl yansıyor diye soruyoruz, sonuç müthiş olumlu oluyor. Cezalandırma hayvan hakkı ihlallerinin önüne geçebilecek.“

Yerel yönetimlerin hayvanlara karşı sorumlulukları hakkında Vekil Kılıç şunları söyledi: “Yerel yönetimlere hayvan haklarını koruma ve geliştirme için fon oluşturmaya çalışıyoruz. Fon olmadığında, yerel yönetimlerde gönüllülük esasına dayalı bir çalışma ile sorunlar çözülmüyor. Özellikle küçük belediyelerde sadece kanunda mecburi çalıştırmaları gereken hekimi çalıştırsalar… Ama çalıştırmıyor.”

“Sokak hayvanları popülasyonunu normal bir sayıya indirmemiz lazım. Hayvanın bu kadar çok olduğu bir yerde sağlıklı bir ilişki kurmak zor. Kanunu köpekler yapsaydı sorun olmazdı ama biz yapıyoruz. Hayvanlarla mücadele değil, hayvan popülasyonuyla mücadele etmemiz lazım.”

Vekil Kılıç, “Hayvan deneyleri yapan birisiyim” dedi ve şöyle devam etti: “Bilim ve teknolojinin ilerlemesi ile alternatif yöntemler kullanılabilir ancak tamamen hayvan deneylerini yasaklayamayız. Sokak hayvanları üzerinde deney yapılmasına ilişkin maddenin kaldırılmasını kanun teklifine ekleyebiliriz.”

Cengiz Gökçel: “Bu çağda artık hayvanın çektiği bir araçla yolculuk etmek mantıksız”

Taleplerimizi dinleyen Vekil Gökçel, “Ben köyde büyüdüm. Hayvanlarla yakın ilişki içindeydik. Ama bugün her gün bir hayvana yönelik işkence haberi alıyoruz, böyle bir noktaya geldik. Sizler bir algı yarattınız. Hayvanların haklarını tesis edecek yasanın çıkması için elimden geleni yaparım” dedi.

Atlı faytonların yasaklanması talebimize Vekil Gökçel, “Atlar köylerde halen kullanılıyor. Ancak bu çağda, turizm adı altında, artık hayvanın çektiği bir araçla yolculuk etmek mantıksız” dedi.

Barınakta şahit olduğu bir ölüm vakasını da delegasyon üyelerine aktaran Gökçel, bu korkunç görüntülere artık izin verilmemesi gerektiğinin altını çizdi; yalnızca vicdanen değil, kanunen de gerekli adımların bir an önce atılması gerektiğini vurguladı.

Gülizar Biçer Karaca: “Adalar’daki atların kaldırılması için çözüm üretmeye çalışıyoruz”

Aynı zamanda TBMM Hayvan Hakları Araştırma Komisyonu üyesi olan Vekil Biçer, komisyon sürecini anlattı ve taleplerimizi dinledi.

En önemli talebimiz olarak atlı faytonların özelikle İstanbul Adalar’da tamamen kaldırılması gerektiğini belirttik.
Taleplerimizi tümüyle desteklediğini belirten Biçer, “En önemli gelişmenin hayvana yönelik şiddet fiillerinin Kabahatler Kanununa değil, TCK’ya girmesi olacak. Hayvanların eşya değil, hissedebilen canlılar olarak tanımlanıyor olması da çok önemli bir kazanım” dedi.

Komisyon raporunun yerel yönetimlere hayvanlar için kullanılacak fon oluşturulması önerilerini de hatırlatan Vekil Biçer, hayvan dövüştürmenin kesinlikle yasaklanması ve yunus parklarının kapatılması gerektiğini belirtti.

Mecliste ikinci gün: 15 Ocak 2020, Çarşamba

Rıdvan Turan: “Hayvan değil sahip tehlikeli!”

Taleplerimizi dikkatle dinleyen Vekil Turan, hayvanların haklarını gözeten bir Hayvan Hakları Yasası için elinden geleni yapacağını belirtti.

Komisyon raporunda yer alan “yasaklı ırklar” tanımına değinen hayvan hakları savunucularına Vekil Turan: “Tehlikeli hayvan, tehlikeli ırk yoktur. Hayvan değil, sahibi tehlikeli aslında” dedi.

Yunus gösteri ve terapi merkezleri, hayvan deneyleri, 6. madde ve hayvana yönelik işlenen suçlara ilişkin cezalar başlıklarının ön plana çıktığı görüşmede Turan, barınaktan sahiplendiği köpeğiyle birlikte yaşadıklarını, kendisinin de hayvan hakları savunucusu olduğunu, bu nedenle komisyonda, hayvan sömürüsünün son bulması için çabalayacağını vurguladı.

Dursun Ataş: “Keyif için atların faytonlara koşulması doğru değil”

Vekil Dursun Ataş, taleplerimizi dinledi, notlar aldı ve sorular sordu. Atların İstanbul, Büyükada’da olduğu gibi keyfi amaçlarla faytona koşulmasına karşı olduğunu şöyle belirtti: “Keyif için atların faytonlara koşulması doğru değil.”

Ataş, “Yasa olsa da denetim olmadığı sürece hukuki süreç işlemiyor. Ne yazık ki bazı hukukçular dahi köpek öldürene hapis cezası verilmesini doğru bulmuyor; ancak bu yasa ile cezasızlık kalkacak, umudumuz bu yönde” dedi.

Cihan Pektaş: “Hayvanları eğlence aracı olmaktan çıkarmak lazım”

Bir köpek sahiplendikten sonra hayatının ve hayvanlara bakış açısının değiştiğini belirten Vekil Pektaş, 6. maddenin korunması ve cezai yaptırıma dair taleplerimizi desteklediğini belirtti. Yerel yönetimlerin, kısırlaştırma ya da tedavinin ardından hayvanları aldıkları noktaya götürmeleri gerektiğinin altını çizdi.

Bakımevlerinin standartlarının yükseltilmesi ve denetim getirilmesi gerektiğini vurgulayan Pektaş, hayvana yönelik işlenen suçlarda da  “Hapis cezasını destekliyorum” dedi. 

Yunus gösteri ve terapi merkezlerinin kapatılmasına dair komisyon raporunu olumlu karşıladığını söyleyen Pektaş, “Hayvanları eğlence aracı olmaktan çıkarmak lazım” dedi. Aynı zamanda petshoplarda hayvan satışını desteklemediğini ve bu konuda endişeli olduğunu belirtti.

Muharrem Varlı: “Belediyeler ceza almazsa sorunlar devam eder”

Vekil Varlı, Hayvan Hakları Yasası’na dair gelişmeleri komisyon raporu hazırlandığından beri takip ettiğini belirtti ve “Yasa muhtemelen Tarım Komisyonu’nda görüşülür” dedi.

Hayvan Hakları Yasası için kırmızı çizgileri anlatan hayvan hakkı savunucularını dinleyen Varlı, faytonların turistik amaçla görüldüğünü, bunun da yasaklanması önünde bir engel oluşturduğunu söyledi. Hayvana işkencenin suç olması gerektiğine dikkat çeken, belediyeler ceza almadığı takdirde sorunların olduğu gibi devam edeceğine dikkat çeken Vekil Varlı, yunus parklarının kapatılması gerektiğini belirtti.

Mustafa Yel: “Hazırladığımız yasa teklifinde büyük ölçüde komisyon raporuna sadık kaldık”

TBMM Hayvan Hakları Araştırma Komisyonu başkanı olan Vekil Yel ile görüşmeye, 9 Kasım’da aramızdan ayrılan, komisyon raporunda büyük emeği olan hayvan hakları savunucusu Burak Özgüner’in annesi ve babası, Eray-Nihat Özgüner de katıldı.

Görüşmede Vekil Yel, komisyon raporu sürecini özetledi ve “Uzun ve bir an önce bitirilmesi gereken bir süreçti. Yasayı da bir an evvel çıkarmamız gerektiğinin farkındayız” dedi.

Yel, yasa teklifinin Şubat ayında Tarım Komisyonu’na gelebileceğini söyledi.

“Hazırladığımız yasa teklifinde büyük ölçüde komisyon raporuna sadık kaldık. Vicdanımızı ve hayvan hakları savunucularını dinledik” diyen Vekil Yel, delegasyon üyelerinin kırmızı çizgilerini dinledi ve yasama sürecinde bunları göz önünde bulunduracağının sözünü verdi.

Özlem Zengin: “Her türlü olumlu düşüneceğiniz bir teklif olacak”

15 Ocak Perşembe gününün son görüşmesi AKP Grup Başkanvekili Özlem Zengin ile gerçekleşti. Vekil Zengin, Hayvan Hakları Kanun teklifi için “Her türlü olumlu düşüneceğiniz bir teklif olacak” dedi.

Vekil Zengin ile yapılan görüşmede hayvana yönelik cinsel istismarın ceza kapsamına alınması, yunus parkları ve hayvan deneyleri üzerinde odaklanıldı.

Yunus parklarının yasaklanıp mevcutların kapatılması, kurtarılan yunusların ise rehabilitasyon merkezlerinde yaşamını tamamlamaları gerektiğine vurgu yapan aktivistler, mevcut hak ihlallerine ek olarak, yunus parklarının şeffaf çalışmadığını, yunus parklarından ve ilgili bakanlıklardan talep edilen bilgiler için CİMER ve daha önce de BİMER’e yapılan başvuruların sonuçsuz kaldığını hatırlattı. Zengin, “Yunus parklarına dair rakamlara ulaşabiliriz” dedi. 

Hayvan deneylerinin yasaklandığı ve bilimsel araştırmaların alternatif bilimsel yöntemlerle sürdüren Aksaray Üniversitesi örneğini veren hayvan hakları savunucularını ilgi ile dinleyen Özlem Zengin, etik eğitim hakkının yasada geçebileceğini belirtti.

İlhami Özcan Aygün: “Dilerim mücadele ettiğiniz gibi bir Hayvan Hakları Yasası çıkar”

Taleplerimizi dinleyen Vekil Aygün, komisyondan önce de muhalefet partilerinin hayvanlar için kanun teklifi hazırlayıp sunduğunu hatırlattı.

Vekil Aygün, hayvan hakları savunucularının yanında olduğunu, süreç nasıl ilerlerse ilerlesin, hayvan haklarından taraf olacağını belirtti: “Dilerim mücadele ettiğiniz gibi bir Hayvan Hakları Yasası çıkar. Çıkmaması durumunda mücadelenizi sürdüreceksiniz, biz de yanınızdayız” dedi.

Meclis’te üçüncü gün: 16 Ocak 2020, Perşembe

Zafer Işık: “Hayvanlar alındıkları noktaya bırakılmalılar”

Hayvan hakları savunucularını dinleyen Vekil Işık, yasa teklifinin Çevre Komisyonu ya da Tarım Komisyonu’na gideceğini belirtti. Yasa teklifinin Tarım Komisyonu’na gelmemesi halinde vekillerin yine teklifin görüşüldüğü komisyonun toplantılarına katılıp görüş belirtebileceğini vurguladı.

Mevcut yasadaki 6. maddenin beklenen Hayvan Hakları Yasası’nda da korunması gerektiği konusunda kendisinin de hassas olduğunu ifade etti: “Hayvanlar olduğu yerden koparılınca zor durumda kalıyorlar, bazen de aç kalıp saldırganlaşabiliyorlar. Bu sebeple alındıkları noktaya bırakılmalılar.”

13 köpeği olduğunu söyleyen Vekil Işık, bugüne kadar barınaktan ve sokaktan getirilen zor durumdaki pek çok köpeğe geçici yuva olduğunu belirtti. 

Hayvan Hakları Yasama ve İzleme Delegasyonu hakkında

Yasama sürecinin şeffaf bir şekilde yürütülerek hayvanların lehine sonuçlanması ve yasama sürecine sivil toplum katılımının sağlanması için 400’e yakın sivil toplum kuruluşu ve yurttaş inisiyatifinin katılımıyla çalışmalarını sürdüren Hayvan Hakları Yasama İzleme Delegasyonu, Türkiye’de hayvanların ve haklarının korunması, hayvanlara yönelik hak ihlâllerinin son bulması ve hayvan istismarından beslenen sektörlere son verilerek doğa ve hayvan koruma bilinci aşılayan uygulamaların kamu kurumları tarafından eşzamanlı ve eşgüdümlü olarak hayata geçirilmesi gerektiğini düşünüyor.

Delegasyonun çalışmalarını Facebook, Twitter ve Instagram hesaplarından takip edebilirsiniz. 

Delegasyonun TBMM’den taleplerini ise bu bağlantılardan okuyabilirsiniz: 1. kısım ve 2. kısım